18 Temmuz 2013 Perşembe

BATUM NOTLARIM 3

Bir şehrin güzel yerlerini yürüyerek gezmeyi çok seviyorum. Batum’da ana atraksiyonlar yan yana olduğundan, tam da benlik bir şehir diyebiliyorum buraya. Rotamız, sahil şeridinde gezmek ve sonra ara sokaklara dalmak, zaten şehrin en güzel binaları sahil boyunca ard arda sıralanmakta.



Gezmeye ve görmeye dair ne varsa her şey sahilde olduğundan haritasız gezmek çok kolay ve korkmayın kaybolmak çok zor Batum’da.

"Bir şehir bu kadar planlı kurulamaz" hayretine çokça kapılacaksınız




 Yeşilin maviyle, eskinin moderniteyle ve fakirliğin zenginlikle karıştığı bir yer, Batum. Geniş meydanları, büyük kiliseleri, saat kuleleri, Arnavut kaldırımlı dar sokakları, masmavi denizi ve güneşi ile adeta bir resim tablosu, Batum…


Basit,ama hoş bir eser, maliyet olarak da düşüktür eminim!





Öğle namazı için Batum’un tek faal camisine yani Orta Camii’ne gidiyoruz. Biraz bilgi ediniyoruz cami hakkında. Osmanlı döneminde, iki laz kardeş yapmış.

Camimizin tabelası, Türkçe açıklaması yok 
Fakat caminin tarihçesi hakkında pek de ayrıntılı bilgi yok. Komünizm döneminde, bu bölgede bulunan ibadethaneler kapatılmış ve arşivleri de yok edilmiş ne yazık ki!


Mimarisiyle değil de rengarenk desenleriyle öne çıkıyor Batum Orta Camii



Batum için ucuz bir yer deseler de inanmayın. Yemek ve ulaşım Türkiye ile neredeyse aynı. Tek ucuz olan şey içki ve sigara. Yemeğimizi bir Türk lokantasında yiyoruz, Gürcü yöresel yemeklerini tadacak havamda değildim, yoksa affetmezdim J




kuğulu park





Dilenciler her tarafta görev başında yine, otobüste, lokantada, kırmızı ışıkta, yolda… Turistlere rahatsızlık verdikleri ortada, fakat diyecek bir şey yok!


Avrupa meydanı





medea heykeli, avrupa meydanında

iran konsolosluk binası


Acaristan Parlamento binası
Büyük bir kiliseye bakınıyoruz, önünde bir kalabalıklık ve içeri giriyoruz. Üç çiftin nikâh töreni var, papaz nikâhı kıyıyor. Bazı kadınlar kafalarına örtü geçirmiş, kiliseye hürmeten. Nikâh töreni bitiyor ve bizdeki gibi araçlarla konvoy yapıyorlar.








Kilisedeki nikah töreni
Batum gezimiz günü birlik bir gezi oldu, sabah erkenden gelip akşama kadar şehrin altını üstüne getirebilirsiniz. Hatta yaz aylarında gelirseniz Batum’a, denizin keyfini de çıkarabilirsiniz.

piazza saat kulesi


Bir tabelada bile estetizm kokuyor, şehircilik ve belediyecilik
harikulede Batum'da (en azından şehir merkezinde)
Batum’un akşamını beklemeye hiç niyetimiz yok, yorgunluk had safhada ve sabah erkenden İstanbul’a döneceğim. Duyduğuma göre Batum akşamları çok güzel oluyormuş, inanırım. Ama görmediğim için yorum yapamıyorum.


yüksek binalar yok denilecek kadar az


Küresel oteller zinciri Batum'a da el atmış... Sheraton Otel
fizik kurallarına aykırı bir havuz modeli


Batum otobüs terminaline yürüyoruz, kadın satıcıların doldurduğu sokak pazarından geçerek. Şehrin aslında madalyonun diğer yüzü olan fakir semtlerden geçiyoruz, otobüs terminali çok ama çok kötü. 20 Lari’ye bilet alıyoruz ve Trabzon’a doğru yol alıyoruz. Bu sefer sınırda çok bekliyoruz, aşırı derecede kalabalık var.







dinlenme zamanı





Batum'un dış bölgeleri, tren istasyonu


halk otobüsü

Trabzon Meydan’da akşam yemeğini meşhur Cemil Usta’da Akçaabat köfte yiyerek bu yıl ki Karadeniz serüvenim bitiyor.




Ve sınırı geçtik!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

batum bu kadar güzel mi yaww:)